

İstismara uğrayan çocuklardaki belirtiler
Çocuk konuyu konuşmaktan çok belirti göstereceğinden, bu belirtileri kaçırmamak önemlidir. Cinsel konulara yaşından fazla ilgi göstermesi, yaşı ile uyumsuz cinsel davranışlar göstermesi, genital bölgeye duyarlılık, bir başkasını aşırı şekilde öpmesi, ipuçları arasında sayılabilir. Çizdikleri resimlerden dahi yaşadıkları travmaya dair belirtiler yakalanabilir.
Rastlanan fiziksel kanıtlar arasında, ilişki sebebiyle hastalık bulaşma, enfeksiyon görülme riski, vajen/anüste yırtılmalar, kanamalar, vücutta morluklar, sıyrıklar, yürümede güçlük, idrar ya da gaita yapmada zorluk, konstipasyon, diare, kaşıntı, tekrarlayan üriner sistem enfeksiyonları görülebilmektedir.
Fiziksel belirtiler dışında, iç çamaşırı çıkarıldığında korku belirtileri göstermesi, mental ve duygusal tepkilerdeki farklılaşmalar ve verilen tepkiler kurbanın yaşına bağlı olarak değişebilecektir. Örneğin yaşa paralel, yatağını ıslatma, parmak emme, anneye yapışma vb. davranışlar ile uyku sorunları, kâbus görme, karanlıktan korkma, uykuya geçmede yaşanan zorluklar, okula gitmek istememe, öğrenme zorlukları, iştahsızlık, hiperaktivite, dalgınlık, saldırgan davranışlar, hayvanlara ya da kendine zarar verme, ilerleyen durumlarda intihar girişimleri, sık banyo yapma ya da yapmak istememe vb. belirtiler görülmektedir.
Erkek çocuklar, eşcinsel olup olmadıkları gibi bir şüpheye düşebilmekte, kızlar ise, cinsel çekiciliklerini kaybettikleri şüphesini sıkça yaşayarak, yaşıtlarına göre cinsellikle ilgili aşırı davranışlarda bulunabilmektedirler. Cinsel istismara uğrayan çocuklar, yetişkinlik yıllarında cinsel tepkilerde azlık, cinsel doyumda eksiklik ve diğer cinsel fonksiyon bozuklukları gibi ciddi problemlerle baş başa kalabilirler.
Vajinismus sorunu yaşayanların hikâyelerinde geçmiş yıllarındaki taciz, tecavüz olaylarının olduğu görülmekte, istismara uğrayan erkeklerin daha depresif olduğu; kadınların ise daha fazla aile içi şiddet, tecavüz, cinsel problemler, akıl sağlığı ile ilgili problemler, düşük benlik saygısı, yakın ilişki kurmada güçlükler yaşadıkları belirtilmektedir.
İlerleyen dönemlerde, güvensizlik, cinsel kimlik gelişiminde bozulmalar, kronik depresyon ve kaygı bozuklukları, kişilik bozuklukları, öfke patlamaları, unutkanlık, sosyal çevreden uzaklaşma, aile ile iletişimin azalması sorunları da sürece eşlik edebilir.