Kandil ve Öcalan Arasındaki Gerilim: Terörün Sonlandırılması İçin Ne Gerekli?

img
Kandil ve Öcalan arasındaki gerilim, terörün sona erdirilmesi için kritik bir dönemeçte. Bese Hozat'ın açıklamaları ve Öcalan'ın mesajları, PKK'nın geleceği açısından önemli ipuçları sunuyor.

Kandil ve Öcalan Arasındaki Gerilim: Terörün Sonlandırılması İçin Ne Gerekli?

Gelişmeler, terörün sona ermesi ve PKK'nın tasfiye edilmesi açısından kritik bir öneme sahip. Bese Hozat'ın açıklamaları, Öcalan'ın mesajları ve Kandil'in tepkileri, bu sürecin nasıl şekilleneceği konusunda önemli ipuçları sunuyor. Hakan Fidan'ın uyarıları ve Kandil'in tutumu, PKK'nın geleceği için belirleyici olabilir.

Kandil ve Öcalan İlişkisi

Kandil, Öcalan'ın çağrısına nasıl yanıt vereceği konusunda belirsizlikler taşıyor. Bese Hozat, Öcalan'ın sağlık ve güvenlik koşullarının yetersiz olduğunu belirtiyor. Öcalan'ın çağrısının amacına ulaşabilmesi için Kandil'in kongreyi toplayıp PKK'yı lağvetmesi gerekiyor. Eğer Kandil, 2014 sürecinde olduğu gibi Öcalan'ın çağrısını bir kez daha reddederse, yeni bir stratejiye geçileceği ifade ediliyor.

Hakan Fidan, Meclis'teki bütçe görüşmeleri sırasında, siyasi çizgilerini güncellemeleri gerektiğini vurguladı. Bu durum, Kandil'in mevcut durumu okuma yeteneğinin sorgulanmasına neden oldu. Hozat ve Bayık'ın söylemleri, PKK'nın süreçleri okuyamadığını ve yalnızca silahlarına odaklandığını gösteriyor.

Öcalan'ın Mesajları ve Kandil'in Tepkisi

Öcalan, 23 Kasım'da yeğeni ile yaptığı görüşmede, süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekme gücüne sahip olduğunu ifade etti. Ayrıca, Bahçeli ve Erdoğan'ın güç verdiği yeni paradigmaya katkı sunmaya hazır olduğunu belirtti. Bu mesajlar, Kandil'in tutumunu etkileyecek nitelikte.

Kandil, Öcalan'ın çağrısına karşılık vermekte tereddüt ediyor. Bese Hozat, Öcalan'ın durumunun kötü olduğunu ve iktidarın bunu araçsallaştırmaya çalıştığını savunuyor. Ancak Öcalan, sağlık durumunun iyi olmadığını belirtmeden, katkı yapmaya ehil olduğunu ifade ediyor.

Kandil'in Stratejisi ve Öcalan'ın Çağrısı

Kandil, Öcalan'ın çağrısını desteklemek yerine, onun ehil olmadığını öne sürerek karşılık veriyor. Öcalan, silahlı güçlerin Türkiye dışına çekilmesi çağrısını yaptığında, Kandil bu çağrıyı reddetmişti. 2014 sürecinde de benzer bir tutum sergileyen Kandil, Öcalan'ı değil, silahı tercih etmişti.

Bese Hozat, Öcalan'ın çağrılarına destek verdiklerini belirtse de, bu destek gerçek bir eyleme dönüşmüyor. Öcalan'ın iradesinin arkasında durulması gerektiği vurgulanıyor. Ancak Kandil, bu iradeyi desteklemekten kaçınıyor.

Direniş Çağrısı ve Sonuçları

Bese Hozat, direniş çağrısı yaparak, Öcalan'ın elini güçlendirecek olanın direniş olduğunu ifade ediyor. Ancak bu durum, PKK'nın kaybettiği destek ve güçle birleştiğinde, Kandil'in durumu daha da zorlaştırıyor. Türkiye Cumhuriyeti, bu sorunu kökten çözmek için adımlar atıyor.

Öcalan, İmralı'da bu durumu görmesine rağmen, Kandil'in durumu anlamadığı belirtiliyor. Suriye ve Irak'taki değişimlerin PKK'nın silah bırakmasını zorunlu hale getirdiği ifade ediliyor. PKK'nın, MHP ve Erdoğan'ın iradesini istismar etmeye çalışması durumunda ağır sonuçlarla karşılaşacağı uyarısı yapılıyor.

Sosyal Medya ve İç Savaş Tehlikesi

İran ve Esed rejiminin sosyal medya üzerinden Suriye'yi mezhep savaşına sürükleme çabaları dikkat çekiyor. Gülben Ergen'in, Alevi katliamı ile ilgili yaptığı paylaşımlar, bu tehlikenin bir parçası olarak değerlendiriliyor. Bu tür paylaşımlar, Türkiye'nin içini karıştırma amacını taşıyor.

İç savaşın fitilini ateşlemek isteyen bu gruplar, Türkiye'nin hassasiyetlerini hedef alıyor. Gülben Ergen'in bu duruma alet olması, dikkat çekici bir durum. Suriye'deki acılar, geçmişte yaşanan büyük travmalarla birleştiğinde, bu tür paylaşımların sonuçları ağır olabilir.

Bize Ulaşın