Kazdağları'ndaki Madencilik Tehdidi: Çevre Mücadelesi ve Yeni Gelişmeler

img
Kazdağları'ndaki madencilik tehdidi büyüyor. Çevre örgütleri, madene karşı hukuk mücadelesi başlattı. AFAD'ın görüş değişikliği ve çevresel etkiler tartışılıyor.

Kazdağları'ndaki Madencilik Tehdidi: Çevre Mücadelesi ve Yeni Gelişmeler

Kazdağları’ndaki madencilik tehdidi büyüyor. İktidara yakın iş insanı Mehmet Cengiz’in ardından CVK Maden İşletmeleri, Yenice ilçesinde kurşun-bakır-çinko madeni kapasite artışı için başvurdu. Proje alanının yarısından fazlasının orman arazisinde olduğunu belirten çevre örgütleri, madene karşı hukuk mücadelesi başlattı. ÇED süreci 2019’da başlamıştı ve AFAD, depreme dikkat çekerek olumsuz görüş vermişti.

AFAD Görüş Değiştirdi

2019 yılında başlatılan ÇED sürecinde, AFAD proje alanının fay hattı üzerinde olduğunu belirterek olumsuz bir rapor sunmuştu. Bu rapor sonucunda ÇED raporu iptal edildi. Ancak süreç geçtiğimiz aylarda yeniden başladı ve maden alanı 300 metre ileriye taşındı. Yeni raporda AFAD’ın görüş değiştirmesi dikkat çekti. Yeni rapor, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na sunuldu.

Önceki gün İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısı yapıldı. Toplantı sonrası CHP’li Özgür Ceylan, 2019’da ÇED sürecinin iptal edilmesine neden olan raporların neden değiştiğini sorguladı. Ceylan, “Çanakkale fay hattında. Tesisi 300 metre taşıyınca depremden kurtulmuş mu oldular?” şeklinde bir eleştiride bulundu.

İkinci Cengiz Mi?

Ceylan, “Bir Mehmet Cengiz vardı, şimdi bunlar geliyor. Kaz Dağları’nı yok ediyorlar. Suyu, toprağı, havayı zehirleyecekler. Mars kriteri gibi yapacaklar” ifadelerini kullandı. Bu durum, bölgedeki çevre örgütleri tarafından büyük bir endişe ile karşılandı. Çevreciler, metalik madenciliğin kimyasallar ve ağır metallerle yeraltı ve yüzey sularını kirlettiğini vurguladı.

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, mevcut 100 bin metreküplük atık barajının yanına 250 bin metreküplük zehirli atık barajı daha yapılacağını belirterek projeye itirazlarını sıraladı. Bu durum, bölgedeki tarım alanlarını ve doğal yaşamı tehdit ediyor.

Bölgenin Ölüm Fermanı

Çevreciler, Gönen ve Misakça ovasının Türkiye’yi doyuran pirinç ve domates tarımının yapıldığı yerler olduğunu belirtiyor. Agonya Ovası da bu tehdit altında. Ayrıca, bölgede birden fazla madenin bulunması, çevresel etkilerin daha da artmasına neden oluyor. Bu durum, bölgenin ölüm fermanı olarak nitelendiriliyor.

Alanda Agonya Antik Kenti ve Dedetepe yerleşkesinin bulunması, tarihi ve kültürel değerlerin de tehdit altında olduğunu gösteriyor. Çevre örgütleri, bu durumun önüne geçmek için hukuk mücadelesini sürdürüyor. Kazdağları’nın korunması için yapılan bu mücadele, bölgenin geleceği açısından büyük önem taşıyor.

Bize Ulaşın